Retina Damar Tıkanıklıkları: Tanı, Tedavi Ve Görünüm – Netgöz Cerrahi Tıp Merkezi
Caher Dudayev Bulvarı No:67 Yalı Mahallesi, Karşıyaka, İzmir

Retina Damar Tıkanıklıkları: Tanı, Tedavi Ve Görünüm

Retina Damar Tıkanıklıkları: Tanı, Tedavi Ve Görünüm

RETİNA DAMAR TIKANIKLIKLARI: TANI, TEDAVİ VE GÖRÜNÜM

Damar tıkanıklıkları beyinde ve diğer birçok organda olduğu gibi gözlerinizde de meydana gelebilir. Gözdeki bir tıkanıklık retinanızı etkileyerek işlevini yerine getirebilmesi için ihtiyaç duyduğu kan ve besin maddelerini almasını engelleyebilir. Retina damar tıkanıklıklarının nedenlerini, belirtilerini ve risk faktörlerini önceki bir blog yazımızda ele almıştık. Bu, retina damar tıkanıklıkları blog serimizin ikinci bölümüdür ve burada göz felcinin teşhisinin yanı sıra potansiyel tedavi seçeneklerini ve prognozun ne olduğunu inceleyeceğiz.

Göz felci nasıl teşhis edilir?
Retina damar tıkanıklığı tipik olarak oftalmoskop kullanılarak gözün fiziksel muayenesi ile teşhis edilir. Bu, retinada meydana gelmiş olabilecek herhangi bir sorunu veya tıkanıklığı ortaya çıkarmak için gözünüzün içine ayrıntılı olarak bakılmasını sağlayan bir yöntemdir. Göz sinirinizin ve retinanızın yakından incelenebilmesi için muhtemelen gözünüzü genişletici damlalar uygulanacaktır. Flöresein anjiyografi de tanıya yardımcı olabilecek bir başka testtir. Retinanızın damarlarını ve arterlerini daha net göstermek ve olası tıkanıklıkları keşfedebilmek için kan dolaşımınıza boya enjekte edilir. Retinanın resimlerini çekmek için bir kamera kullanılır ve bu resimler daha sonra teşhis için kullanılabilir.

Teşhis randevunuzda gözünüzün içinin kontrol edilmesine ek olarak, göz çizelgelerini okumanız istenerek görüşünüz de kontrol edilecektir. Bir göz testi yüksek tansiyon, glokom ve diyabet gibi altta yatan durumları ortaya çıkarabilir, bu nedenle görsel semptomlarınız olsun ya da olmasın göz doktorunuzla düzenli kontrollere katılmak kesinlikle hayati önem taşır.

Retina damar tıkanıklıklarında tedavi
Çoğu göz rahatsızlığında olduğu gibi, damar tıkanıklığında da ne kadar erken tedavi ararsanız, görüşünüzü kurtarma şansınız o kadar artar. Daha kötü seyreden ve nispeten tedavi seçenekleri kısıtlı olan retinadaki arter (atardamar) tıkanıklıklarında mevcut en yaygın tedaviler arasında gözdeki pıhtıları ve tıkanıklıkları çözmek için ilaç uygulamaları ve retinanın arterlerini genişletmek için yüksek basınçlı (hiperbarik) oksijen verilmesi yer alır. Ayrıca pıhtının daha öteye atılarak etkilenen alanın azaltılması amacıyla atardamar tıkanıklığı meydana geldikten sonra il 24 saat içinde göz bölgesine masaj yapmak ve göz tansiyonunu düşürmek için damar yoluyla ilaç verilmesi de denenebilir. Retina arter tıkanıklıklarında tüm bu tedavilerin başarı şansının çok yüksek olmadığı ve genellikle ciddi görme kaybı ile sonuçlandığı göz önüne alınırsa, tedaviler daha çok diğer gözün ve beyin gibi diğer hayati organlarda oluşabilecek damar tıkanıklıkları yönünden korunmasına odaklanacaktır. Bunlar arasında ayrıntılı kardiyolojik ve nörolojik muayene yapılması ve ağızdan kan sulandırıcı tedaviye başlanması sayılabilir.

Nispeten daha iyi seyrili olan toplardamar (ven) tıkanıklıklarında için potansiyel tedaviler şunlardır:
– Pıhtı çözücü ilaçlar
– Göziçine enjekte edilen ödem giderici ve patolojik (normal olmayan) yeni damar oluşumunu önleyici ilaçlar (Kortikosteroidler veya anti-vasküler endotelyal büyüme faktörleri)
– Sızıntı yapan kan damarlarını kapatmak için lazer tedavisi

Göreceğiniz tedavi, geçirdiğiniz damar tıkanıklığının ciddiyetine, genel sağlığınıza, muzdarip olabileceğiniz sistemik hastalıklara ve diğer durumlara bağlı olacaktır.

Retina damar tıkanıklığının seyri ve görünümü
Retina damar tıkanıklıkları, bir atardamarda veya toplardamarda meydana gelmelerine ve bunların dal veya merkezi damarlar veya arterler olmasına bağlı olarak gözünüzün farklı kısımlarını etkileyebilir. Merkezi damarlarınızı ve arterlerinizi etkileyen inmeler tipik olarak daha ciddidir ve görme yetiniz üzerinde dal damarları ve arterlerdeki inmelerden daha büyük bir etkiye sahip olma eğilimindedir. Hızlı tedavi önemlidir fakat vakalarda damar tıkanıklıkları körlüğe veya belli bir seviyede kalıcı görme kaybına neden olabilir.

Araştırmalar, retina damar tıkanıklığı geçiren kişilerin büyük bir kısmında teşhis edilmemiş bir kalp hastalığı risk faktörü (hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği vb.) bulunduğunu göstermektedir. Bu risk faktörlerinden en yaygın olanı yüksek kolesteroldür. Gözdeki damar tıkanıklıkları genellikle kardiyovasküler sorunların bir göstergesidir.

Retina damar tıkanıklıklarını önleme
Retina damar tıkanıklığı geçirmiş olmanız gelecekte beyindeki damarlarda tıkanıklık ve buna bağlı felç geçirme riskinizin daha yüksek olduğunu gösterir, bu nedenle daha önce retina damar tıkanıklığı geçirdiyseniz felç için risk faktörlerinizi azaltmaya çalışmanız önemlidir. Kan basıncınızı ve kolesterolünüzü düşürmek için egzersiz yapmayı ve sağlıklı, dengeli beslenmeyi içeren adımlar atabilirsiniz. Ayrıca kan şekeri seviyenizi takip etmeli, sigarayı bırakmalı ve alkol alımınızı azaltmalısınız, çünkü tüm bunlar inme geçirme olasılığınızı artıran faktörlerdir.

Retina damar tıkanıklığı geçirdikten sonra sağlığınızı izlemesi ve görüşünüzü değerlendirmesi için doktorunuzu düzenli olarak ziyaret etmelisiniz. Ayrıca görüşünüzdeki değişiklikleri dikkatlice not etmeli ve inme geçirdikten ne kadar süre sonra olursa olsun herhangi bir değişiklik fark ederseniz tıbbi yardım almalısınız. Herhangi bir damar tıkanıklığı geçirmemiş olsanız bile, rutin göz testleri bile kalp hastalığı başta olmak üzere bir dizi başka rahatsızlığın belirtilerini gösterebileceğinden, görüşünüzü takip etmek ve düzenli göz kontrolleri yaptırmak çok önemlidir.

Diğer Bloglarımız
This site is registered on wpml.org as a development site. Switch to a production site key to remove this banner.