Keratokonus Belirtileri ve Korunma Yolları – Netgöz Cerrahi Tıp Merkezi
Caher Dudayev Bulvarı No:67 Yalı Mahallesi, Karşıyaka, İzmir

Keratokonus Belirtileri ve Korunma Yolları

Keratokonus Belirtileri ve Korunma Yolları

Kornea gözün ön kısmındaki şeffaf yuvarlak kısımdır. Işığın göze iletilerek kırıldığı ilk katman olan kornea bu anlamda görme kalitesi açısından son derece önemli bir rol üstlenmektedir. 

Korneayı etkileyen keratokonus ciddi komplikasyonlar doğurabilen bir göz hastalığıdır. Korneanın öne doğru sivrileşmesi şeklinde tanımlanan keratokonus hastalığı ilerleyici niteliktedir. Erken tanı ve tedavinin son derece değerli olduğu bu hastalık ileri evrelerinde ciddi görme sorunları yaratır ve hatta kornea nakli gerektirebilir.

Keratokonus nedir?

Keratokonus, gözün saydam ve yuvarlak ön yüzeyi olan korneanın şeklinin bozularak konikleşmesidir. Korneadaki enzimlerin dengesiz hale gelmesi sonucu serbest radikaller dokulara zarar verir. Korneanın incelmesiyle birlikte yuvarlak olması gereken şekil sivrileşir; bu da ışığın düzgün bir şekilde odaklanamamasına ve görüntülerin bulanık hale gelmesine yol açar. 

Genetik faktörlerin etkili olduğu keratokonus hastalığı genellikle ergenlikte ve gençlerde daha yaygın görülmektedir. İlerleyici bir göz hastalığı olduğu için erken tanı koyulması ve önleyici tedavilere hızlı bir şekilde başlanması son derece önemlidir.

Keratokonus hastalığının sebepleri nelerdir?

Keratokonusun tam nedeni bilinmemekle birlikte, genetik ve çevresel faktörlerin bu hastalığın gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir. Ailede bir veya birden fazla keratokonus öyküsü, kişide de bu hastalığın gelişim riskini artırmaktadır. Bunun yanı sıra zararlı UV ışınlarına aşırı maruziyet, göz yorgunluğu, yanlış kontakt lens kullanımı, alerjik konjonktivit ile gözleri çok sık ve sert ovalama gibi nedenler de keraktokonusa yol açabilmektedir. Ayrıca down sendromu ve marfan sendromu gibi kimi genetik hastalıkların varlığı da keratokonus ile ilişkilendirilmektedir. 

Keratokonus belirtileri nelerdir?

Keratokonus ilerleyici nitelikte olduğu için, belirtiler de hastalığın seviyesine, kornea şeklindeki değişime ve ışığın kırılma durumuna göre hastadan hastaya farklılaşabilmektedir. 

Bununla birlikte en yaygın rastlanan keratokonus belirtileri şöyledir:

  • Görme problemleri (Bulanık görme, çift görme, gece görüş sorunları vb.)
  • Korneanın gözle görülür şekilde konikleşmesi, sivrilmesi veya şişmesi
  • Göz derecesinin sürekli değişmesi
  • Sık gözlük değiştirme ihtiyacı
  • Kontakt lenslerin göze uymaması
  • Düzensiz astigmatizma
  • Miyop
  • Işığa karşı hassasiyet
  • Göz yorgunluğu
  • Göz ağrısı ve buna bağlı baş ağrısı

Keratokonus hastalığının tanı ve tedavisi nasıl uygulanır?

Keratokonus hastalığının erken tanı ve tedavisi görme kayıplarının önüne geçilebilmesi açısından büyük önem taşır. Düzenli göz muayenesi yaptırmak keratokonus ve benzeri göz hastalıklarına zamanında müdahale edilmesine de yardımcı olmaktadır. 

Keratokonus hastalığının tanısında göz muayenesinin yanı sıra kornea tomografisi ve kornea topografisi kullanılabilir. Keratokonusun seviyesine ve şiddetine göre tedavi planlanır.

Hafif vakalarda, miyop veya astigmat tedavisi kapsamında gözlük kullanımı verilir. 

Keratokonus hastaları için üretilen özel kontakt lensler ile hastalık kontrol altına alınabilir. 

  • Yumuşak kontakt lensler konforludur; gaz geçirgen sert kontakt lensler ise net görüşe yardımcı olur.
  • Hem kornea yüzeyini korumak hem de görüş kalitesini desteklemek için yumuşak kontakt lensin üzerine gaz geçirgen sert kontakt lens de uygulanabilir. Bu yöntem Piggyback lens olarak adlandırılır.
  • Çevresi yumuşak ortası sert nitelikte melez kontakt lensler, çapı büyük olan ve gözün renkli kısmını kaplayan skleral veya yarı-skleral lensler de keratokonus tedavisinde kullanılan diğer lens çeşitleridir.

İleri vakalarda ise üç yöntem öne çıkar: Korneal çapraz bağlama tedavisi, kornea içi halka tedavisi, kornea nakli. 

  • Corneal cross linking veya bilinen diğer adıyla korneal çapraz bağlama tedavisi kapsamında göze B12 vitamini içeren riboflavin damlatılır; ardından ultraviyole ışını ile kornea sertleştirilir. Korneal çapraz bağlama tedavisi ile hastalığın ilerleyişinin engellenmesi hedeflenir. Ayrıca bu tedaviyle birlikte hibrit tedavi yöntemi de uygulanabilir. Hibrit tedavide korneadaki şekil düzensizlikleri lazer ile giderilmeye çalışılabilir.
  • Kornea içi halka tedavisi bir diğer yöntemdir. Kornea üzerine ince, şeffaf halkalar ameliyatla yerleştirilir. Amaç korneanın şeklini düzeltmeye yardımcı olmaktır. Ancak halka tedavisi sonrası gözlük veya kontakt lens kullanımına devam edilmesi gerekebilir.
  • Keratokonusun en ileri evresinde kornea nakli gerekebilir. Keratoplasti veya göz nakli de denilen bu işlem diğer tedavilerden yanıt alınamadığında uygulanır. Keratoplasti hasar görmüş korneanın donörden alınan sağlıklı kornea dokusu ile değiştirilmesi işlemidir. Tam veya kısmi nakil şeklinde gerçekleştirilebilir.

Keratokonus hastalığına karşı nasıl önlem alabiliriz?

Genetik kaynaklı keratokonusu önlemek mümkün olmayabilir. Ancak ilerleyişini kontrol altında tutmak ve riski azaltmak için alınabilecek bazı önlemler söz konusudur.

Düzenli göz muayenesi erken tanı ve tedavi için önemlidir. Bunun dışında gözü UV ışınlarından korumak, göz hijyenine dikkkat etmek, bilgisayar ve cep telefonu gibi cihazları aralıksız ve uzun süreli kullanmamak, lens kullanımını doktor kontrolünde gerçekleştirmek gibi önlemler keratokonus riskini azaltmaya yardımcı olabilir. 

Diğer Bloglarımız
This site is registered on wpml.org as a development site. Switch to a production site key to remove this banner.